Uzay gizemlerle dolu. Teknoloji ilerledikçe bu gizemlerin sır perdesi aralanmaya devam ediyor. NASA’nın uzay teleskobu James Webb teknolojinin ışığında kozmik nesnelerin görüntülerini ortaya çıkarıyor. NASA’nın uzay teleskobu James Webb patlamış bir yıldızın görüntüsünü yakaladı. Gezegenimizden uzakta ışığı gözlerimizi alan bir yıldız, NASA araştırmacılarının ve James Webb’in dikkatinden kaçmadı. İşte detaylar…
NASA’nın dev uzay teleskobu James Webb patlamış bir yıldızın görüntüsünü yakaladı!
Devasa yıldızların yakıtları bitip ömürlerinin sonuna geldiklerinde son aşamaları süpernova adı verilen devasa bir patlama olabilir. Bu olayların parlak ışığı hızla sönse de diğer etkiler daha uzun ömürlü olabiliyor. Bu patlamalardan kaynaklanan şok dalgaları uzaya doğru ilerliyor. Ardından yakındaki toz ve gazla etkileşime girdikçe, süpernova kalıntıları adı verilen güzel nesneleri şekillendiriyor. Ardından kartpostallık görüntüler ortaya çıkıyor.
James Webb NIRCam cihazı sayesinde Böyle bir süpernova kalıntısı olan Cassiopeia A veya Cas A, yakın zamanda görüntülemeyi başardı. Bu süpernova kalıntısı, Cassiopeia takımyıldızında, 11.000 ışıkyılı uzaklıkta yer alıyor. Bilim insanları bu yıldızın 340 yıl önce patlayan bir yıldız olduğu düşünüyor. Bu Süpernova kalıntısı şu anda gökyüzündeki en parlak radyo nesnelerinden biri. Bu görüntü, büyük yıldızın yaşamının son evrelerinde yaydığı gazla etkileşime giren patlama sonucunda oluştu.
Purdue Üniversitesinden başa araştırmacı Danny Milisavljevic bu konuya ilişkin bir açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada “NIRCam’in çözünürlüğüyle, ölmekte olan yıldızın patladığında nasıl tamamen parçalandığını ve arkasında küçük cam parçalarına benzer filamentler bıraktığını artık görebiliyoruz. Bunca yıl Cas A üzerinde çalıştıktan sonra, bu yıldızın nasıl patladığına dair bize dönüştürücü bir fikir veren bu ayrıntıları şimdi çözebilmek gerçekten inanılmaz.” dedi.
Aslında Webb daha önce MIRI cihazını kullanarak Cas A’yı gözlemledi. MIRI tarafından alınan önceki gözlemler bu süpernovanın başka bir boyutunu ortaya koydu. Bu süpernova etrafına göre daha renkli bir görünüme sahipti. Ayrıca dış kabuğunu oluşturan, turuncu ve kırmızı renkte aydınlatılmış sıcak toz gibi özellikler gösteren orta kızılötesi dalga boyundaydı.
Öte yandan bu son gözlem, yakın kızılötesi dalga boyunda NIRCam kullanılarak yapıldı. NIRCam, MIRI’den daha yüksek çözünürlüğe sahiptir. Bu nedenle görüntü biraz daha keskin görünür. Aynı zamanda farklı ayrıntıları da seçer. Orta kızılötesinde çok parlak bir şekilde parlayan toz, yakın kızılötesinde zar zor görülebiliyor. Üstelik duman benzeri tutamlar halindeydi. Artık NIRCam görüntüsü sayesinde artık kalıntının iç kabuğunu daha net bir şekilde gözlemlenebiliyor. Böylece araştırmacılar, yıldızın patladığını ve nasıl parçalandığını keşfedecek.