Hayvancılıkta dört yıllık yol haritası açıklandı: Bölgesel bazlı üretim modeli oluşturuldu

Posted by

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Sosyal Tesisleri’nde düzenliği basın toplantısında, 2024-2028 yıllarında uygulanacak 10 maddelik Hayvancılık Yol Haritası’nı açıkladı.

Bakanlık olarak görevlerinin 85 milyon vatandaşın ve 57 milyondan fazla turistin gıda ihtiyacını güvenilir şekilde karşılamak olduğuna işaret eden Yumaklı, yol haritası hazırlanırken verimli, kaliteli ve sağlıklı üretimi artırmayı amaçladıklarını söyledi.

Yumaklı, yol haritasının ilk başlığının “Hayvansal Üretimin Planlanması” olduğunu aktararak, “Yeni sistemde, üretimin, maliyet, kapasite ve pazarlama imkanları doğrultusunda planlamasını ve ürünlerin bölgesel bazlı nerede, ne kadar üretileceğine dair üretim modelini oluşturduk. Stratejik öneme sahip kırmızı et, beyaz et, süt ve yumurtanın, kaliteli, yeterli ve sağlıklı üretiminin devamlılığı için, suyu merkeze alan ve doğal kaynakların korunduğu bir sistemle üretimi planlıyoruz. Bunu da hayvansal üretimin en temel girdisi kaliteli kaba yem üretim kapasitesini, mera varlığımızı ve yapılarını, pazarlama imkanlarını dikkate alarak gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, sözleşmeli üretim modelini de yaygınlaştırıyoruz.” diye konuştu.

Aşılanan kuzu ve oğlağa da destek verilecek

Hayvancılık işletmelerinin ekonomik açıdan güçlü, dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını sağlamak amacıyla etkin bir destekleme modeline geçtiklerine dikkati çeken Yumaklı, “Burada da desteklemelerimizi ‘temel’, ‘yönlendirici’ ve ‘verimlilik’ odaklı başlıkları altında üçe ayırdık. Mevcut modelde aşısı ve kaydı olan her buzağıya destek veriyorduk. Yeni modelde buzağının yanı sıra aşısı ve kaydı yapılan her kuzu ve oğlak için de destek veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yumaklı, mevcut desteklemelerde işletme büyüklüğüne göre belirli sınırlandırmalar olduğunu anımsatarak, yeni desteklemelerde bu sınırlandırmaları kaldırıp, üreten herkese, ürettiği kadar destek verileceğini dile getirdi. Yumaklı, “Aile işletmelerine tüm hayvancılık desteklemelerinde ilk defa ilave destek veriyoruz. Bu sayede aile işletmeleri temel destekle aynı oranda ilave destek alarak, en az iki kat destek almış olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Kırsalda kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılık yaptıklarını vurgulayan Yumaklı, ilk defa genç ve kadın üreticilere yüzde 70 ilave destek verdiklerini söyledi. Yumaklı, suni tohumlama, yerli sperma, soy kütüğü, ari işletme gibi verimliliği artırıcı destekleri çoğaltarak devam edeceklerini bildirdi.

Kırsalda kadınlara destek yaklaşık 4 kat arttı

Yumaklı, yeni destekleme modeline ilişkin bir örnek vererek, şunları kaydetti:

“Mesela sahibi kadın olan bir aile işletmesi düşünelim. Tüm şartları yerine getirdiğinde, buzağı başına mevcut modelde 2 bin 68 lira destek alırken yeni sistemde, ilave verdiğimiz aile işletmesi, kadın desteği ve diğer verimlilik destekleriyle 5 bin 200 lira alacak. Yani 2,5 kat fazla destek alacak. Eğer bu işletme, ari işletme olursa ilave destek vereceğiz ve bu rakam buzağı başına 7 bin 900 liraya kadar çıkabilecek. Böylece desteği yaklaşık 4 kat artmış olacak. Diğer taraftan besici aile işletmesi, besilik olarak 20 buzağısını kesime kadar beslerse ve bu verimlilik kriterlerine uygun bir süreç olması durumunda, kesim anında dana başına ilave olarak 4 bin 500 liraya kadar destek alabilecek.”

IPARD desteklerini 42 ilden 81 ile yaygınlaştırdıklarını ve faydalanıcı sayısını artırdıklarını hatırlatan Yumaklı, krediler konusunda Ziraat Bankası ile ortak bir adım attıklarını ve sübvansiyonlu kredilerde, kadınlara, gençlere ve planlı üretim bölgelerine ilave indirim oranları uyguladıklarını anlattı. Yumaklı, hayvancılıkta işletme başına 40 milyon lira olarak verilen kredi üst limitini 60 milyon liraya, ari işletmelerde 80 milyon liraya çıkardıkları bilgisini verdi.

Yumaklı, hayvancılıkta üzerine eğildikleri bir diğer önemli konunun ise hastalıklar olduğunu belirterek, “Bu konuda da desteklemelerimizi yönlendirici bir enstrüman olarak kullanacağız. Hastalıklardan ari işletme sayısının artması hayvancılığımız için büyük önem arz ediyor. Bunun temel iki sebebi, ekonomik kayıpları engellemek ve sürünün büyümesini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek. Bu kapsamda hastalıktan ari işletmelere ilave destek vereceğimizi söylemiştim. Ayrıca, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) desteklemelerinde ari işletmeleri önceliklendiriyoruz. Hastalıktan ari işletmelerden, ülkenin ihtiyacı olan genetik kapasitesi yüksek anaç hayvan üretimini sağlamış olacağız.” dedi.

Bulaşıcı hastalıklardan koruyucu aşı uygulamasını da yaygınlaştırdıklarına işaret eden Yumaklı, şunları söyledi:

“Aile işletmelerinde buzağı, kuzu ve oğlak sağlığını koruyucu tedbirlere ağırlık vererek gerekli aşı desteğini Bakanlık olarak biz sağlayacağız. Buzağı kayıplarını azaltmak için, ilk etapta 200 bin gebe sığırı aşılayacağız. Kuzu kayıplarını azaltmak amacıyla ülke genelindeki tüm küçükbaş hayvanlara bu yıl içinde koyun-keçi çiçek aşısı, yeni doğan tüm küçükbaş hayvanlara ise koyun-keçi vebası aşısı yapılacak. Bahsettiğim tüm bu aşıların ücretlerini Bakanlık olarak biz karşılayacağız.”

Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonları açılacak

Yumaklı, hayvan hareketliliğinin kontrolü amacıyla Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonları açacaklarını ifade ederek, “Buradaki amacımız, hastalıklı hayvanın başka bir bölgeye giderek hastalığın yayılmasını engellemek. Ayrıca bu istasyonlarda yapılan kontrollerle hastalığa yerinde ve erken müdahale etmek. 7 gün 24 saat görev yapacak bu istasyonlardan ilkini Erzurum’da açtık. Önümüzdeki günlerde ikincisini Elazığ’da açıyoruz. Yıl sonunda bu sayıyı 7’ye çıkartacağız.” diye konuştu.

Bakanlığa ait Pendik Veteriner Kontrol Enstitü Müdürlüğünde yeni bir ulusal aşı üretim tesisi kurduklarını aktaran Yumaklı, şöyle devam etti:

“Burada daha modern ve teknolojik imkanlarla yüksek kapasiteli aşı üretimleri gerçekleştireceğiz. Ayrıca Veteriner Tıbbi Ürün Kontrol Merkezini de oluşturuyoruz. Burada da her türlü ilaç, aşı ve tıbbi malzemenin testlerini yapacağız. Buzağı ve kuzu kayıplarını azaltmak amacıyla her ilçede eğitimler düzenliyoruz. Bu yıl ve gelecek yıl içinde 100 bin yetiştiriciye yönelik eğitim ve farkındalık çalışmaları yapacağız. Ayrıca hayvan hastalıklarından korunmak amacıyla kullanılan aşıların ve ilaçların üretimden uygulama aşamasına kadar geçen süreçte, soğuk zincir izleme sistemini bu yılın ilk yarısında kuruyoruz.”

Anaç hayvanın artırılması amacıyla dişi buzağılara ilave destek

Yumaklı, yol haritalarının önemli başlıklarından birinin de anaç hayvan üretiminin artırılması olduğuna dikkati çekerek, yetiştiricilerin ihtiyaç duyduğu anaç hayvanları kendi işletmelerinden karşılayacak şekilde planlama yaptıklarını bildirdi.

Bu kapsamda, hastalıktan ari işletmelerde cinsiyeti belirli sperma kullanımını teşvik ettiklerine işaret eden Yumaklı, “Anaç hayvan sayısının artırılması amacıyla dişi buzağılara ilave destek veriyoruz.” ifadesini kullandı.

Yumaklı, diğer önemli adımlarının TİGEM ve Et Süt Kurumu işbirliğinde hayata geçirecekleri yeni bir proje olduğuna değinerek, şöyle konuştu:

“Yerli üreticimizi güçlendirmek parolasıyla yola çıktığımız bu projede, TİGEM Damızlık Merkezleri olacak. Et Süt Kurumunun da desteğiyle sayıları artacak damızlıklar aile işletmelerine uygun maliyetle dağıtılacak. Böylece yerli üreticimizin damızlık ihtiyacını kamu güvencesiyle karşılamış olacağız.”

En yaygın sütçü ırk olan “siyah alaca” ırkında yaklaşık 22 bin hayvanı verimlilik durumlarını genetik olarak ortaya koyarak referans popülasyonu oluşturduklarını belirten Bakan Yumaklı, “Bu sayıyı her geçen yıl artırıyoruz. 2024 yılında artık bu ırktan doğan buzağılarda genetik yapısına bakarak, damızlık değerini belirlemeye başladık. Bu testi yaptıran yetiştiricilerimizin test maliyetini bakanlık olarak biz karşılıyoruz.” dedi.

Yumaklı, bu yıl Türkiye’de sayısı en fazla ikinci ırk olan “simental”de de genetik testlerle damızlık değerini belirlemeye başlayacakları bilgisini vererek, “Her iki ırk için bu hizmeti yetiştiricimizin hizmetine sunuyoruz. Bu testin yaygınlaşması amacıyla Genomik Test Merkezini haziran ayında Ankara’da açmış olacağız. Genomik seleksiyon ve embriyo transferi yöntemiyle yüksek genetik kapasiteli üretim boğalarını Ocak 2025’te üretmeye başlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kümes hayvanları, arıcılık ve diğer bazı alanlarda üzerinde çalıştıkları yeni uygulamaları da zaman içinde paylaşacaklarını vurgulayan Yumaklı, birçoğuna başladıkları, kalanının da yakın bir zamanda hayata geçeceği bu ve diğer projelerle hayvancılığın daha ileri noktaya ulaşmasını sağlayacaklarını sözlerine ekledi.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir